Avrupa'da;Yirminci Yüzyıl Boyunca Seyahatler
ISBN 9789750405242
Yayınevi Literatür Yayıncılık Dağıtım
Yazarlar Geert Mak (author) | Mürset Topçu (translator)
Kitap Tanıtımı Yayınlandığında Başta Hollanda olmak üzere Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerikada bestseller olan bir başyapıt şimdi Türkçede Büyüleyici, bilgilendirici, bazen coşturucu, yer yer acı verici ve özetlenmesi neredeyse imkansız... Canlı imgelerle desteklenmiş, söyleşi ve öykülerle renklendirilmiş, zaman ve mekanda olağanüstü zengin bir yolculuk. The Literary Review Yirminci yüzyıl tarihi hayli gösterişsiz bir süreçtir, ancak Avrupa muhteşem ayrıntılar içeriyor. Mak, Auschwitz ve Srebrenicanın etnik arındırmaya tanık olmuş dar sokakları hakkında öyle şeyler yazmış ki, ortak bilincimizi oluşturduğumuz bu yerlerin beton duvarları arasında adeta geziniyorsunuz. RUSSELL SHORTO, The Island at the Center of the Worldün yazarı Bir halkın, iki dünya savaşının ardından öne çıkan büyük sorulardan kaçınmayan tarihi...Buradaki asıl başarı, bu tarihsel anekdotların su yüzüne çıkartılmasında değil, Makın onları bağlam içinde kullanma yetisinde yatmaktadır. The Herald Hayranlık uyandırıcı. JAN MORRIS Geert Mak, Avrupanın portresini çiziyor; izlenimciliğini, ozanlığını, müzisyenliğini yapıyor; Avrupa halklarının aklını okuyor. Kitabını alın, okuyun! JOHN LUKACS, June 1941: Hitler and Stalinin yazarı Bu kitaba kayıtsız kalmak imkansız. The Sunday Telegraph Hollandanın en gözde yazarlarından GEERT MAK, 1999 yılını Avrupayı boydan boya dolaşıp Verdundan Berline, Saint Petersburgtan Auschwitze, Kievden Srebrennicaya kıtanın tarihini izlemekle geçirmiş. Yeni bir milenyumun eşiğinde Avrupanın durumunu tanımlamaya çalışarak kanıt ve tanıkların araştırılmasına koyulmuş. Sonuç, büyüleyici: Makın, keskin gözlü bir gazeteci ve yaratıcı tarihçi olarak çifte yeteneği Avrupayı, o yolculuğun, güncelerle, gazete raporlarıyla, anılarla ve Kayzer II. Wilhelmin torunundan Polonyadaki Birkenau toplama kampının kapısında liste tutucu olarak görev yapmış seksen yaşındaki Adriana Warnoya kadar gerek seçkin gerekse adı sanı bilinmeyen kişilerin sesleriyle dolu göz kamaştırıcı bir raporu haline getiriyor. Fakat Mak her şeyden önce bir gözlemci. Avrupanın tarihsel anılarına kaynaklık etmiş yerlerde gördüklerini aktarıyor. Ypreste, hâlâ günde iki kez patlatılan, I. Dünya Savaşından kalma mühimmatın sesini duyuyor. Varşovada, Yahudi gettosuna uzanan tramvay rayların bir parkta aniden son bulduğu noktayı buluyor. Ve Çernobil yakınlarındaki terk edilmiş bir kreşte öylece bırakılmış minik ayakkabılar karşısında, Sovyetler Birliğinin ölümcül günlerinde donup kalmış ana yolculuk yapıyor. Mak yirminci yüzyıl Avrupasının büyük öyküsünü, ona bir çehre, bir tat ve bir koku veren ayrıntılarla birleştiriyor. Eşsiz yaklaşımı, okuyucuyu, bilinmeyen tuhaflıklar, ani kavrayışlar ve dokunaklı rastlaşmalarla dolu unutulmuş geçmişin bir görgü tanığı haline getiriyor. Avrupada Yirminci Yüzyıl Boyunca Seyahatler bir başyapıt; Avrupanın en olağanüstü yüzyılının destansı bir romanı gibi okunuyor.