Kitap Tanıtımı |
5 No'lu zindanda yaşanan savaş, aslında bir tarihin sıkıştırılmış -en yoğun- haliydi. Devlet bütün olanaklarıyla, Kürtler ise bütün olanaksızlıklarıyla hızlı çekim savaşa tutuşmuş, Vietnamvari bir duruşla kendi tarihlerine kafa tutmuşlardır. Bu savaşta, şayet yenilen Kürtler olsaydı, yakın ve hatta orta tarihte Kürtler halk olarak tarih sahnesine çıkmayı ve uluslaşmayı unuturdu.. (s.11)
Askerler zincirleri taşıdılar. Ahmet Arif'in şiirindeki prangalar aklıma geldi. Demek o prangalar 1950'li yıllarda, kışlaların mahzenlerinin karanlık kuytularında değil 20. yüzyılın son çeyreğinde de varmış. Hepimizi tek sıra haline getirdikten ve zincirin bir ucunu en öndeki tutsağın koluna bağladıktan sonra zincirin diğer ucunu da tüm tutsakların kolundan geçirerek en arka sırada olana bağladılar. Birbirimize yapışık hale getirilmiştik. Bu halimizle kapıya doğru yürümek zorunda kaldık. (s.57) |