Kitap Tanıtımı |
İlhan Kemal’ epistemik ya da ontolojik ağırlıklı bir şiirle değil, düşüncenin potasında varlığın kendini aydınlatmasına olanak tanıyan bir şiir yazıyor. Bütün şiirlerinde sezilen sıkıntı imgesi söz söyleyen bireyin daha soyut, varlığın acısının kaynağı olan bir sorunsalı işaret eder: içine doğduğumuz dünyanın kendisidir bu, varlık bu sebepten dolayı sürekli çözmesi gereken bir düğümle uğraşır durur. Ancak her defasında bu imge soyut bir olguyu, bir üst niteleyeni, geneli imlediği için yeniden yeniden sökün eder varlığın bilincinde. Sorunun çözülmesi mümkün değildir, varlığın anlık sıkıntısı dile gelince ya da gizlide kalanın üstündeki örtü kaldırıldığında varlık geçici olarak huzura kavuşur, rahatlar. Ama sıkıntı, acı genel bir dünya kavrayışından tecelli ediyorsa imge süreklilik kazanır. İlhan Kemal’in şiirindeki sıkıntı böyle bir sıkıntıdır, süreklidir, dayanıklı kılmıştır şairini. “sanılıyorsa ben burada öldüm öleceğim, yanılış bu” (“Bekleyiş şarkısı”, İnci Buğusu, s.11) diyebilen bir kavi kişi olmuştur artık acının küllendirdiği şair. Ancak gördüğü dünyaya teessüfü bakidir, ezelidir, ebedidir, “ben de bilirdim çıkmasını köhnemiş kalplerden,/ lakin işte, bir sargı bezini insan insandan umar” diyerek (“Teessüf beyanı”, İnci Buğusu, s. 12), böyle mükemmel bir ikilikle yakındığı, sıkıntısını sürekli dile getirdiği dünyada yaşayan insanları, yakınındaki insanları betimler, genelin biçimlendirdiği insanı işaret eder. Metin Cengiz (Tanıtım Bülteninden) ) |