Kitap Tanıtımı |
“Zordur hayat elbette herkes için. Ama en çokta yalnızlar için. İnsan kendisini sadece kendi yalnızlaştırır aslında. Demir’de öyleydi. Kendini, yine kendisi yalnızlaştırıyordu. O sarsılmaz sert duruşunun tek sebebi de bu değildi. Annesiz büyümüştü Demir. Küçük yaşta annesi tarafından terk edilen, bu yüzden kadınlara karşı hep ön yargılı olan bir iş adamıydı. Hiç beklemediği anda bir yanlış anlamayla hayatına bomba gibi düşen Azra ile yanıldığını anlayacaktı elbet. Azra ise tam tersine hayatta hiç yalnız kalmamış, ailesi tarafından sevilen, duygusal ve akıllı bir kızdı. Hiçbir zaman insanlara ön yargılı yaklaşmamış, daima nazik ve anlayışlı olmuştu o. Ailesi onun için her şeydi. Psikolog olan Azra, kendisini hiç ummadığı bir vakit Demir’in dünyasında bulacak ve bu iki zıt karakterin arasında soğuk bir rüzgâr esecekti... Peki ya sonra? Bu soğuk rüzgâr zamanla aşkı getiren tatlı bir meltem mi olacak yoksa nefret dolu bir kasırgaya mı dönüşecekti? Birbirlerine acı çektirmekten vazgeçip birbirlerinin acıları- nı yok etmek isteyecekler miydi? Azra ve Demir karar verecekti buna. Daha doğrusu onlar öyle zannediyordu. Hayatın onlara hazırladığı sürprizlerden habersiz...” (Tanıtım Bülteninden) ) |