Kitap Tanıtımı |
Aşkı tanımlamak için kaynak bolsa da açıklamak zordur. Çünkü aşk, kimine göre seksüel bir tutku, kimine göre nevrotik bir olay, birçoklarına göre ise yaratıcı ve yıkıcıdır. Örneğin Eflatun, kadınları aşkın dışında tutarken, Sanskrit edebiyatı aşkı cinsiyete indirger; eski çağlarda kadınla ilgili aşk görüşleri fuhuş, zina ve homoseksüellikle yan yana, iç içedir çünkü. Ortaçağda görülen romantik aşk ise âşığın cinsel birleşmeyi şu yada bu şekilde gerçekleştireceği kadınlara değil, âşığın aşamayacağı ahlak ve gelenek gibi engellerle ayrı düştüğü soylu kadınlara yöneliktir. Belki de bilimin, aşkı bilgi haline getirmek istemesi bu nedenle doğaldır. Sanat eseri, ne kadar anlamlı olursa olsun, bizi bir yere götürmez, sorunlarımıza karşılık vermez; ama birtakım sorular ortaya atar, hem de şaşılacak derecede değişik biçimlerde...
Aşkın Anatomisi, bu şaşılacak derecede değişik biçimde dile getirilen aşka dinsel, ahlaki, ontolojik, fiziksel, biyolojik, psikolojik ve sosyal disiplinlerden bakan yazar, düşünür ve bilim adamlarının metinlerini bir araya getiriyor. Aşk denilen şeyi bilmeyen ya da bildiğini sananlar için... |