Kitap Tanıtımı |
Aşkoloji, aşk ve tutkunun tüm çeşitlerini içinde barındıran tematik bir antoloji olarak, türünün en kapsamlı örneğini teşkil etmektedir.
İnsanlığın ilk dönemlerinden başlayarak, dünyanın her ülkesinin önemli şairlerinin aşk ve tutku şiirlerini içeren bu yapıt, detaylandırıldığına Milattan Önce'sinin (Sümer, Akad, Hind, Japon, Çin, Fars, Babil, Mısır, Kızılderili, Moğol, Türk, Avustralya ve çeşitli Afrika kabileleri vb.) yüzlerce aşk şiirine yer vermesiyle, kişioğlunun tarihsel serüveninde aşk hususunda ne gibi bir yol izlediğini gözler önüne sermektedir. Bu şiirler sadece aşk şiiri olarak değil, tarih öncesinde kadın-erkek ilişkilerini, davranış kalıplarını, cinslerin birbirlerine bakış açılarını yansıtması itibariyle de önem taşımaktadır.
Bilindiği üzere Tanzimatla birlikte başlayan çeviri çalışmaları daha çok Batı dünyasını ilgi odağı olarak seçmiş, bu amaçla başta Fransız şiiri olmak üzere İngiliz, Alman, Amerikan, Bulgar, İtalya, İsveç, Polonya, Norveç, Yunan, Yugoslav, Macar şiirlerinden çokça çeviri yapılmıştır. Buna karşın Türk okuru Şark'tan pek haberdar olamamıştır. Aşkoloji, yayına hazırlanırken bu boşluğu kapatmak gibi bir işi kendine vazife edinmiş; bu amaçla İran, Irak, Suriye, Rusya, Azerbeycan, Mısır, Cezayir, Sudan, Fas, Malezya, Arabistan, Çin, Hint, Japon, Kore, Filistin, Pakistan gibi ülkelerden şiir örneklerine yer vermiştir. Özellikle İslamiyet öncesi ve sonrası Arap şiiri Türk okuruyla buluşturulmak istenmiştir. Bu nedenle Emevi ve Abbasi dönemi şiirleri Aşkoloji'de önemli bir yer işgal etmektedir.
Aynı şekilde Aşkoloji'nin Klasik Dönem (Divanlar Dönemi) aşk şiirine ayırdığı sayfalar dikkatlerden kaçacak gibi değildir. Eserde, bugüne değin okurla buluşmuş divan şairleri rakamsal olarak ikiye katlanmış, 200'ü aşkın şairin aşk şiirlerine mümkün olduğunca çok örnek verilmiştir.
Sırasıyla Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet dönemi ve '75 sonrası şairlerine yer veren Aşkoloji hiçbir şairi ihmal etmemeye çalışmış, şairlere ait en başarılı şiirleri bir araya getirmiştir.
Türk ve Dünya edebiyatından seçmeler yaparken şöhretli şairlerin şöhretli şiirlerini almamazlık etmemiştir. Örneğin Poe'den Annabel Lee, Baudelaire'den Balkon, Mallarme'den Rondel, Verlaine'den Green, Rimbaud'dan En Yüksek Kule, Sandburg'dan Duvarcının Aşkı, Blaice'den Restoranda, Mayakovski'den Lili, Aragon'dan Mutlu Aşk Yok ki Dünyada, Prevert'ten Barbara, Auden'den Alla'sen Söyle Nedir Aşkın Aslı Astarı, Ritsos'tan Tensöz, Lamartin'den Göl, Ovidius'tan Narkissos şiirlerine yer verilirken başka binlerce şiire de okurla buluşma fırsatı tanınmıştır.
Aynı işlem Türk Şiiri'nde de yinelenmiştir: Ahmet Haşim'den Merdiven ve Karanfil, Faruk Nafiz'den Kıskanç ve Firarî, Nazım'dan Karıma Mektup, Tanpınar'dan Mavi, Tecer'den Nerdesin, Kısakürek'ten Beklenen, Dranas'tan Fahriye Abla, Asaf Halet'ten Mariyya ve Kunâla, Tarancı'dan Desem ki, Bedri Rahmi'den Karadut ve Sitem, Orhan Veli'den Anlatamıyorum, Necatigil'den Sevgilerde, Kansu'dan Dünyanın Bütün Çiçekleri, Özdemir Asaf'tan Lavinia, Attila İlhan'dan Ben Sana Mecburum, Ümit Yaşar'dan İspanyol Meyhanesi, Ahmet Arif'ten Hasretinden Prangalar Eskittim, Cemal Süreya'dan Üvercinka, Hilmi Yavuz'dan Taflan, Sezai Karakoç'tan Monna Rosa ve Cezmi Ersöz, Ataol Behramoğlu gibi burada ismini sayamadığımız yüzlerce şairin en temel aşk şiirleri Aşkoloji sayfalarına taşınmıştır.
Yan yana, gönül gönüle olmanın en çok şairlere yakıştığı kanaatiyle, Aşkoloji alfabetik bir düzenle hazırlanmış, şair ve şiir bulma kolaylığı da bu seçimde etkili olmuştur.
Şiirle ve aşkla kalmanız dileğiyle... |