Kitap Tanıtımı |
Bu şehirden gidersen kaldırımlar küser. Sokaklar yetim kalır. Acı bir ses duyulur sancısını unutan yapraklarda. Yapraklar ki loş ışıklarda uykuya dalar. Sanma ki umarsız renkler yüzüne güler. Hasret, rüyalarda saklı, zamansız suskun yakamozuyla. İşte bu hüzünbaz mevsimlerde bulut güneşte demlenir. Yarınsız umutlarda durgun ve dongun gözbebeğidir aşk. Özgürlüğe susamış kelepçeler ağlıyor ıssız bulvarlarda. Oysa ki şehir kilitlemiş kendini alevden sokaklara. Yalnızlığın kıyısındaki tebessüm hangi ayrılığa gülümser. Artık bir notanın armonisinde yükseliyor sessiz çığlık. Gücenme gönlüne belki bir kırık hançer yarasında düğümlenmiştir kimsesizliği. Bil ki yine de şahlanan asi güvercinin kanatlarındadır asalet. Yüzyılın imgesi kendini dinliyor bir gramafonda.Bir kristal ahengiyle gülümser, düşlerini yitirmiş yalnızlık. (Tanıtım Bülteninden) ) |