Kitap Tanıtımı |
Ahmet Taner Özer, bugüne kadar hissettiklerini, düşündüklerini, okuduklarını, dinlediklerini, öğrendiklerini, yazdıklarını, çizdiklerini, not aldıklarını yıllarca demledikten sonra süzerek şiire dökmeyi seçmiş. 60'a yakın şiirini bir kitapta toplayarak okuyucunun gönlüne iletmeyi hedefleyen Ahmet Taner Özer bu çabasının gerekçesini şöyle özetliyor:'Yeryüzüne dört ayağıyla tutunmuş yaratıkların semerini miras olarak bırakabildiği bir alemde, birinci derece yakınların bile kısa zamanda unutacakları nesnelerin varlığıyla övünmek insan olma erdeminin neresinde yazılı? Ebedi yolculuğunda birlikte yaşadığımız tüm insanların bizden sonra yine bizden yarar göreceği anonim fayta sepetini müşterek kullanım alanına bırakıp gitmeliyiz. Bizden geriye kalan tek şey dostlara omuz hamallığı yaptıran cesedimiz olmamalı…'Elli yıla yakın süredir ebru çalışmalarına devam eden hat, tezhip, minyatür, cilt gibi diğer geleneksel sanatları da başarıyla uygulayarak sürdürün ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil ise, kitaba yazdığı Önsöz'de şunları söylüyor:'Hz. Mevlana diyor ki: ‘Maksat kıssadan hisse almaktır. Yoksa sana hikaye anlatmak değil. Haşa benim anlattıklarım kupkuru hikayeler değildir. Tefekkür eyle. Bu benim ve senin bu günkü halimizdir.' İşte bu kitapta can ciğer dostumun kaleminden yaşam için en ibretlik düstur olan ölümü hatırlayacaksınız ve Aşk'ı bulacaksınız…' (Tanıtım Bülteninden) ) |