Kitap Tanıtımı |
Çocukluğumda Yunusun ilahileri okunurken en çok dikkatimi çeken şey, okuyanın bunu büyük bir aşkla yapmasıydı. Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni derken, herkes ağlardı.
Muhabbet kültürünün yaşadığı bu topraklarda, sevgi ve aşk iki ayrı sözcükle ifade edilir. Politizasyonun yükseldiği dönemlerden kalma alışkanlıkla, aşk hep küçümsendi. Sevgi, Batı geleneğinden aktarmayla yüceltilip, aşk bize yabancı kılındı. Oysa bizim kültürümüz aşkla var olagelmiştir.
Sevgi ve aşk kadar bereketli başka bir duygu yoktur.
Bu kitapta, bir tartışma açmak istedim. Yeni bir yüzyıla girerken, eski düşünce kalıplarını, davranış biçimlerini, kadın-erkek ilişkilerini artık tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. 20. yüzyıl, bütün bunların yerine sadece arzuyu ve elde etmeyi koydu. Arzu ve fetih duyguları doyurulunca, doyumsuz ve sonsuz olan aşk da tükenir. |