Kitap Tanıtımı |
Bu yazılar hakikati örterek hakirleştiren kimselere karşı yazılmış şuur çağrılarıdır. Tezat çukurunda debelenen insanlık, içinde oluşan boşluğu yeni mezarlar kazarak kapatmaya çalışıyor. Ve edep hüzne ne kadar komşudur! Yazılarımda her an onun kokusu duyulur. Ama bizimkisi âşıkane hüzündür. Yetimhane değildir. Bu yüzden hüznümüz hezeyanlara
değil, heyecanlara gebedir. Ruh kökümüze tasallut olmuş bilumum kurtçuklardan arınmak, dağarcığımıza kurulmuş darağaçlarında sallanan cesetten kelimelere yeni bir ruh
üfl emek, katı ve dondurulmuş kalıplar içerisinde bir fetişler mabedi haline getirilmiş gönül ve akıl evimizi hilkatin ve risaletin dışında mutlak hakikatin tanınmadığı bir mefkûre
ocağı kılmak... Hamasete ram olmuş ham gönülleri tefekkür demiyle işleyip feraset dergâhında tam kılmak. Marifet de hakikat de bu olsa gerek. Aşkın kendisi, aşk
tükendiğinde geride kalandır ve bu hem bir sanat hem de talihli bir tesadüftür. Ve Aşk imanın eylemidir. Kimde az aşk varsa on da az iman vardır. |