Kitap Tanıtımı |
1. Perde Dışarıda devam eden bir hayat, içimde kalbiduran bir kız çocuğu vardı. Asi Merve Karakuyu, ailesi ve kendisiyle devamlı olarak savaş veren genç bir üniversite öğrencisidir. Ansızın bastıran yağmurun kelebeğin kanatlarını ıslatması gibi hayatına birdenbire giren esrarengiz bir adam, Asi’nin hayatını kökten değiştirmeye başlar. Asi ne kadar kaçmaya çalışsa da kader ağlarını her seferinde karşılaşmaları için örecektir. “Kelebeğin kanatları ıslanırsa parçalanır,” dedi bana yavaşça. “Ama sen zaten paramparçasın küçücüğüm.” “O zaman bırak,” dedim. “Islanayım.” 2. Perde Saatin anahtardan akrebi beni çocukluğumdan soktu. Babasıyla ipleri tamamen koparan Asi, artık iyileşemeyeceğini hissettiği bir noktadan kırılır. Bu kırgınlık, beraberinde büyük bir değişimi ve atılacak yeni bir adımı tetikler. Artık Asi, parçalanmış kanatlarıyla da uçabileceğine inanıyordur. Karan ile aralarındaki bağ gitgide güçlenirken, Karan’ın kanatları her zamankinden daha büyük, daha güvenli bir şekilde Asi için açılır. Kelebek ve sığınağı, yeni bir yola girmek üzeredirler. “Kelebek yağmurun kollarında,” diye fısıldadım.“Yağmur korkuyor,” diye fısıldadığında tenime düşmeye başlayan yağmur damlalarının ruhuma bıraktığı siyah izleri hissettim. Yağmur başlamıştı.“Kelebek korkusuz.” 3. Perde Saatin anahtardan akrebi beni çocukluğumdan soktu. Babasıyla ipleri tamamen koparan Asi, artık iyileşemeyeceğini hissettiği bir noktadan kırılır. Bu kırgınlık, beraberinde büyük bir değişimi ve atılacak yeni bir adımı tetikler. Artık Asi, parçalanmış kanatlarıyla da uçabileceğine inanıyordur. Karan ile aralarındaki bağ gitgide güçlenirken, Karan’ın kanatları her zamankinden daha büyük, daha güvenli bir şekilde Asi için açılır. Kelebek ve sığınağı, yeni bir yola girmek üzeredirler. “Kelebek yağmurun kollarında,” diye fısıldadım.“Yağmur korkuyor,” diye fısıldadığında tenime düşmeye başlayan yağmur damlalarının ruhuma bıraktığı siyah izleri hissettim. Yağmur başlamıştı.“Kelebek korkusuz.” 4. Perde İçimdeki kız çocuğu kendini nefes boşluğundan vurdu. Asi Merve için artık her şey sandığından daha zordur. Verdiği büyük kaybın ruhuna bıraktığı emareler onu günbegün değiştirmeye başlarken, Karan bu değişim boyunca her zaman yanında olduğu Asi’yi tüm kötü ihtimallerden korumak için uğraşıyordur. Kaybı yüzünden en çok kendini ve akabinde en büyük yarası olan babasını suçlayan Asi, dönüşü sancı verecek korkunç bir yola girerken, nefesi ve tüm hücreleriyle ona bağlanan Karan da bu yola onunla beraber sürüklenir. “Nefes boşluğumsun,” diye fısıldadı Karan dumanlı bir sesle.Yutkundum. “Soluk boşluğumsun,” diyebildim, sesim titriyordu. 5. Perde Beklediği kişi gelmediğinden ölemeyen o insandım;ölüm döşeği yaşadıklarımdı. Asi Merve ile Karan Ali, verdikleri büyük bir kayıp ile birlikte birbirlerinden başka kimseleri olmadığını hissetmeye başladıkları acı bir dönemde, Asi bu dünyada hâlâ yaşamak için savaşan küçük bir kız çocuğuyla karşılaşır ve ondan hayat ile ilgili yeni dersler almaya başlar. Küçük kız çocuğu, Asi’nin hayatındaki birçok yanlışı temele inerek değiştirecek, Asi ve Karan üçüncü bir kayıp daha vermemek için savaşmaya başlayacaklardır. Tüm bunlar olurken geçmişten bir dost, Karan’ın kapısını çalar. Tanrı, ölen çocuklar için cennette bir oyun parkı inşa etmiş, duydun mu? Parkın içine kar yağıyormuş ama hiç soğuk olmuyormuş; güneş yanarak parlıyormuş ama asla yakmıyormuş. Ölü çocuklar terlemiyor, düşse bile canları yanmıyor, asla hastalanmıyor, hiç yorulmuyormuş. 6. Perde O benim kalbimi taşıyan damardı. Karan’ın tüm hayatını ve inançlarını değiştirecek büyük sır, tam da Asi ile aralarındaki aşkın alevleri her yanı sardığında, Asi’nin birdenbire kaçırılması ile ortaya çıkacaktır. Şimdi Karan’ı koruma ve iyileştirme sırası Asi’dedir ve Asi çıktığı kozanın içinde büyüttüğü güçlü kanatlarını açarak sevdiği adamı kanatlarının içine alır. Birlikte beklemedikleri bir sağanağa tutulurlar. Bu yağmur, şimdiye dek ıslandıkları en kuvvetli yağmur olacaktır. Karan Ali Çakıl’ın benim için cennetten gönderildiği günü hatırlıyordum. Cehennemdeki cezam işte tam da o gün sona ermişti. “Gece dışarıda kapkaranlık, sen nasıl bu yatakta güneş gibi doğuyorsun?” diye sordu yavaşça, sesini taşıyarak yüzüme akan sıcak nefesini hissettim. Bakışları hızlıca yüzümün her noktasında dolaştı. “Gözlerindeki gamzeler de güneşin bile silemediği yıldızların mı?” (Tanıtım Bülteninden) ) |