Kitap Tanıtımı |
Bu çalışma temelde, ekonomik faaliyetlerin insan faaliyetlerin dışında işleyen soğuk ve kalpsiz bir sistem, bir makine olduğu varsayımlarının aksine, iktisadın hayati, canlı, insan yapımı olduğu, etik seçimlerimizle şekillendiği ve hem bireysel hem de toplumsal bir aktör olduğu düşüncesinin ilk ekonomilerden modern ekonomik yapılanmaya bir değerlendirmesini hedeflemektedir. Zira ekonomi, "ruh" ile "beden"i bütünleştiren bir yapıda ele alınmalıdır. Bu metaforun gündelik hayattaki en güzel karşılıklarından birisi de "hediyeleşme" alışkanlıklarıdır. Armağan kültürü olarak ifade edebileceğiz hediyeleşme davranışı, geçmişten günümüze tüm toplumlarda karşılığı olan sosyal, kültürel ve ekonomik bir davranış biçimidir. Geleneksel toplumlarda mübadelenin, otoritenin ve kutsalın hâkim olduğu potlaç kültürü içerisinde kendisini ifade eden bu bağış kültürü, benzer bir biçimde günümüz toplumlarında özel günlerde ve ritüelleşen gelenekler içerisinde karşılıklı değiş-tokuşun, güç gösteriminin ve kutsal arayışının bir araçsalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma göstermiştir ki, gündelik hayat içerisinde sıkça tekrarlanan ve geçmişten günümüze hayatın ritmi içerisinde önemli bir yer tutan hediyeleşme kültürü, Türk toplumu için de sosyal, kültürel ve ekonomik önemi korumakta ancak modern dünyanın içerisinde bulunduğu dönüşüme paralel olarak bir anlamda kutsaldan sekülere doğru dönüşmektedir. |