Kitap Tanıtımı |
Şehzadelerin Oyunu Osmanlı Satrancı (Ariflerin Satrancı)
Uygulamalı Eğitici Eğlenceli Aile Oyun Seti
%100 Yerli Çin İşi Değil Osmanlı İşi İçimizden Geldiği Gibi
Küçük Çocuklarımızın d severek Oynayabilmesi için Özel Olarak Günümüze Uyarlanan Tasarımıyla
Hazırlanmıştır.
Oyunumuz Türkçe açıklamalıdır, ayrıntılı Kurallar Kutu içinde.
1200'lü yıllarda yapılan Osmanlı Satrancı ilk kez Muhiddin İbnül Arabi'nin
öğrencilerini yetiştirmek üzere seferdeyken hazırladığı bilinen etkileyici bir
oyundur. Bu oyunu öğrencilerine öğrettiğinde onların ilerleyen yıllarda karakter
gelişimi ve olgunlaşması yönünde çok etkili davranmalarına vesile olduğunu
görmüştür. Yıllar içinde birçok medresede öğrenciler için hem ders hem de oyun
gereci olmuş, Osmanlı Şehzedeleri'nin eğitimlerinde de kullanılmıştır. Bu oyunu
oynayanlar arasında; Şeyh Edebali ile oynayan Osman Gazi, Osmanlı
İmparatorluğunun temellerini atmış, Fatih Sultan Mehmet alınamaz denilen
Bizans'ı Yavuz Sultan Selim de geçilemez denilen Sina çölünü
ordusu ile geçerek Mısır'ı fethetmişlerdir. Mimar Sinan muhteşem mimari
şaheserleri yapmış, Piri Reis dünya haritasını çizmiş, Mehmet Akif ve Necip Fazıl
gibi insanlar edebiyat ve şiir üstadı olmuşlardır.
Şimdi ise bizlere unutturulan 700 yıllık geçmişi olan bu akıl ve zeka oyununu yeni
Fatihler, yeni Yavuzlar yetişmesi dileği ile sizlerin ve çocuklarımızın kullanımına
sunuyoruz.
Dünyada ve ahirette VİSAL'e ulaşabilmeniz dileği ile...
İyi eğlenceler....
Sevgili Anne Babalar
Her anne baba hiç şüphesiz ki, çocuklarını en güzel şekilde yetiştirmek, onları
başarılı ve mutlu birer fert olarak görmek ister. Fakat burada önemli olan husus
çocukların dar bir zaman ve zeminde sadece dünyevî
başarı ve mutluluğunun değil, ebedî saadetinin hedeflenmesi ve asla göz ardı
edilmemesi gerektiğidir.
Anne ve babalar sevgi ve şefkatlerini doğru bir şekilde kullanmalıdırlar. Onların
derdiyle hem dert olmak, şefkatin gereği olarak, her yaş ve dönemde samimiyetle
ilgilenmek, gerekli yardım ve rehberliği yapabilmek, onları dinleyebilmek ve
anlamaya çalışmak büyük bir önem taşımaktadır. Saçının bir telini, bir
tebessümünü dünyalara değişmeyeceğimiz yavrularımıza ve gençlerimize gerekli
zamanı ayırmak, onlarla ciddî şekilde ilgilenmek mecburiyeti vardır. Anne, baba ve
diğer aile bireyleri çocuklara ve gençlere sadece öğüt vererek değil, dinî ve ahlâkî
değerleri bizzat yaşayarak iyi örnek olmalıdırlar. Küçüklüğünde iman dersi almayan
bir çocuk, daha sonra pek zor bir şekilde iman ve İslâm'ın esaslarını ruhuna
sindirebilir.
Ariflerin Satrancı'nı Üstad Necip Fazıl Kısakürek şu şekilde anlatır:
"Şeyh-i Ekber Muhiddin-i Arabi Hazretlerimin (1165-1240) Şatranc-ı Urefa isimli
meşhur mağfiret yolu tablosunda birtakım küçük yılanlar vardır ki, kötü huyları
temsil eder ve insanı mütemadiyen aşağı kademelere düşürür. Yılanlı mıntıka
geçildikten sonra da birtakım oklar vardır ki, iyi huyları temsil eder ve insanı
mütemadiyen üstün kademelere uçurur. Fakat gurur, bu tabloda, her tehlike
bittikten ve en üstün derece elde edildikten sonra kalan muazzam bir yılandır ki,
başı kemalin taa yanında, kuyruğu da zevalin taa dibindedir.
Bu yılanın başına basan, göğün yedinci katından yerin yedinci katına düşer ve
mahvolur. İşin hakikatini ancak Allah (C.C) bilir." |