Kitap Tanıtımı |
Bugün yaşamakta olan en eski ve zengin dillerden biri durumundaki Arapça, Kuranın indirilişinden itibaren gerek bu dili konuşanlar, gerekse Müslüman olmuş diğer topluluklar tarafından başta din dili oluşunun yanı sıra siyasi, sosyal ve kültürel sebeplerle büyük ilgi görmüştür. Bu nedenle ilk devirden itibaren bu dilin başta gramer ( sarf- nahiv) olmak üzere diğer yönleriyle ilgili değerli çalışmalar yapılmıştır.
İlk başlarda dilin kuralları genel olarak Nahiv (cümle bilgisi) adı altında tespit edilmiş ve incelenmiştir. Dilin kelime/şekil bilgisi anlamına gelen Sarfise ancak II. (VIII.) asrın ortalarından itibaren nahivden ayrılmış ve bağımsız bir ilim dalı haline gelmiştir. Bu gelişmeden sonra Arapçanın öğretimi Arap olmayanlar özellikle de Osmanlı eğitim sisteminde önce sarf sonra nahiv olmak üzere iki ana bölümde yapılmıştır.Bu durum günümüzde de büyük ölçüde bu şekilde devam etmektedir. |