Kitap Tanıtımı |
Gençliğinin baharındaki Bihruz Bey'e babası öldükten sonra hatırı sayılır bir miras kalır. Zaten ziyadesiyle maceraperest bir yapıya sahip olan Bihruz Bey bu büyük mirasla birlikte daha da cüretkar yaşamaya başlar. Adeta bu mirasın hiç bitmeyeceğini sanan Bihruz Bey'in aldığı ve görenlerin gözünü kamaştıran arabasıyla pahalı şık elbiseler içinde çevrede dolaşıp hava atarken keyfine diyecek yoktur. Yine böyle şık elbiseler içinde arabasıyla Çamlıca civarında dolaşırken başka bir arabanın içinde ve görür görmez de aşık olduğu çok güzel sarışınla karşılaşır. Bu güzel elbiseler giymiş pahalı arabanın içinde süzülerek oturan sarışını yüksek bir aileden sanan Bihruz Bey rüyalarını artık bu sarışınla süslemektedir. Ve her gün bir daha görmek arzusuyla bu sarışın kıza rastladığı yere gitmektedir. Nihayet kıza bir mektup verir. Bihruz Bey'in şiirler yazıp methiyeler sıraladığı sarışının adı gerçekte Periveş'tir. Ayrıca kendisi saygın bir aileye mensup olmayıp üstelik düşkün ahlaksız bir kadındır. Bu romanda bir sokak kadını uğruna bütün varlığını düşünmeden sorumsuzca harcayan ve nihayet düştüğü acı durumu farkettiğinde ise çok geç kaldığını gören Bihruz Bey'in kişiliğinde dönemin traji komik durumu ele alınmaktadır. |