Kitap Tanıtımı |
Anadolu, Antik dünyanın politik ve kültürel bakımdan en önemli, en hareketli bölgelerinden biri. Ön Asya ve Uzakdoğunun yüksek kültürleriyle Batıdaki gelişen kültürler arasında tarih boyunca köprü olan bu bölgede, kültürel ve etnik etkileşimler hiçbir dönemde engellenmemiş. Ne Fırat nehri, ne Anadolunun yüksek ovaları ne de boğazlar Batı ile Doğu arasındaki etkileşime engel olabilmiş. Tam tersine Anadolu, Doğu ile Batıyı birleştirmiş ve böylece Akdeniz bölgesinin tarihi ve gelişimi için büyük önem taşıyan bir etken haline gelmiş. Yunanistan ve Romanın, Mezopotamya ve İran-Hint bölgelerinin tarihi ve kültürel yapısı, Anadolunun bu medeniyetler arasındaki aracı rolünü incelemeden açıklanamaz ve anlaşılamaz. Bugün Anadoludan veya Küçük Asyadan bahsederken antikçağda hangi bölgenin kastedildiğini çoğunlukla göz ardı ederiz. Oysa antik literatürde bugünkü Türkiyenin, doğuda Fırata kadar uzanan bölümü Küçük Asya diye adlandırılmış. |