Kitap Tanıtımı |
"...1850'li yıllardan itibaren Antep şehri, başta Amerikan Protestan misyonerleri olmak üzere, birçok misyoner grubunun faaliyet merkezi haline gelmiştir. Çevresindeki diğer yerleşimlere oranla son derece az bir Hristiyan nüfus barındırmasına rağmen, şehre misyonerlerce verilen önem Antep'in bölgesel gücüne ve etkinliğine de dikkat çekmektedir..." "... Bu tür faaliyetlere, ülke genelinde kurulup teşkilatlanmaya başlayan çeşitli Ermeni komitelerinin Antepte açtıkları şubeler aracılığıyla başlattıkları propagandalar da eklenince 1895 yılında şehirde, Hınçak komitesinin organize ettiği bir isyan meydana gelecek ve iki toplum arasında ilk defa silahlar kullanılacaktır..." "... Komitecilere destek veren ya da vermeyen Ermenileri ayırabilmek giderek neredeyse imkânsız hale gelecektir. Bu sebepten hem Müslümanlar hem de terör faaliyetlerine destek vermeyen Ermeniler açısından eski uyumlu günlere dönebilmek oldukça güçleşecektir. Bununla beraber gerek 1895 isyanı gerekse de Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşananlar ilişkilerde kesin bir kopuşa neden olamamıştır. Ermeniler ve Müslümanlar arasındaki ilişkileri sonlandıran ve iki toplumu tamamen karşı karşıya getiren olaylar Birinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan İngiliz ve Fransız işgal dönemleri olacaktır..." |