Kitap Tanıtımı |
6102 sayılı TTKnın kuşkusuz en önemli yeniliklerinden biri, ticaret şirketlerinde işletme konusuyla sınırlı hak ehliyetinden vazgeçilmesidir. TTK m. 125. gereğince, ticaret şirketleri, Türk Medeni Kanununun 48. maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Ancak bu yeni yaklaşım, ticaret şirketlerinde işletme konusunun önemini ortadan kaldırmamıştır. Özellikle anonim şirketlerde işletme konusunu belirleyerek şirketin sermayesinin hangi alana yatırılacağı konusunda yatırım kararı veren pay sahipleri, aslında şirketin kaderini belirlemektedirler. Pay sahipleri önce kurucu olarak, sonra da genel kurulda şirketin işletme konusunu belirleyerek, şirketin yönetim organının görev sınırını çizerler. Ancak işletme konusu sadece yönetim organının görev sınırını çizmez, aynı zamanda şirketin menfaatinin belirlenmesinde davranış ölçütü de oluşturur. Bunun yanında işletme konusu yönetim organının rekabet yasağının kapsamını çizdiği gibi, şirketin paylarının devrinin sınırlanması için önemli sebep de teşkil edebilir. Bu nedenle işletme konusu, anonim şirketin kuruluşundan sona ermesine kadar şirketin kaderine etki edecek kadar önemlidir.
Bu çalışmada işletme konusunun incelenmesi anonim şirket ile sınırlandırılmıştır. Konunun incelenmesinde, Türk hukukuna ışık tutabilmek amacıyla Avrupa Birliği, Alman ve İsviçre hukuk doktrini ve yargı kararlarından yararlanılmıştır. |