Kitap Tanıtımı |
İnsanin tinsel ve toplumsal evreni, gösterge dizgelerinden olusur. Gösterge sözcük olur, ulasim belirtkesi olur, töre olur; degisik davranis türleri ya da toplumsal yasami kuran degisik kurallar, ögeler biçimine bürünür. Ama islev açisindan hep anlam aktarma özelligi tasir. Bu bakimdan, insanoglunun anligi gösterge üreten bir düzenek, göstergeler de anlam aktaran araçlardir.Dilbilimsel anlambilim göstergelerin içerigini inceler, göstergeler arasi iliskileri ele alir. Her etkinligin altinda bir gösterge dizgesi, her gösterge dizgesinde de anlamsal islevler vardir. Tözleri, özdekleri bakimindan birbirinden ayrilan dizgeler içeriksel biçimleri, islevleri bakimindan, benzerlik gösterir, aralarinda ortaklik kurarlar. Tüm etkinliklerin degisken görünüsleri ardinda genel bir göstergelestirme düzlemi vardir. Toplum yasaminda olsun, anliksal düzlemde olsun, göstergeleri inceleyen çok genis kapsamli bir bilim vardir: Göstergebilim. Dilbilim, konusu bakimindan bu bilime baglanir. Ama bu bilim de kullandigi yöntemler ve kavramlar açisindan dilibilimden esinlenir.Dilbilimsel anlambilim demin de belirttigim gibi göstergenin içerik yönünü ele alir, anlami birimleri öz içerikleri ve dizge içindeki konumlari bakimindan oldugu gibi tümcedeki bagintilari yönünden de inceler. Günümüzdeki akimlar anlam sorununu tümcenin derin yapisinda arastirmaya yöneliyor. |