Kitap Tanıtımı |
Hukukun üstünlüğü prensibinin ve gerçekten demokratik bir görünüşün, bazılarına göre daha içtenlikle yaygın olduğu ülkelerde, devlet-vatandaş ilişkilerinin yumuşaklık ve açıklık kazandığı görülebilmekte. Devlet de, halk da birbirlerine karşı daha açık ve daha güvenli davranır. Devlet, halkı, sadece yasalara ve kurallara uyması gereken, uymağa mecbur bir yığın ve kişiler olarak değil; yasaların nasıl olması gerektiği ve daha iyi bir hale nasıl getirilebileceği konusunda da söz ve hak sahibi olduklarını, samimiyetle kabul eden yönetim anlayışını, iç barışın ve huzurun en uygun tedbiri ve güvencesi olarak değerlendirirler.
Esasen, "demokrasi, bir yönüyle de, devlet ve toplum arasındaki, hukukun üstünlüğüne dayalı karşılıklı güven içinde, farklı düşüncelerin sadece en çok taraftarı olanların ölçülerine göre değil, bütün düşüncelerin bileşkesi olabilme özelliğine ve gücüne sahip yasalar çıkarılmasından, bunların uygulanmasından ve vatandaşların bu yasalara uyum göstermesinde, kesişme noktasını oluşturan başarının adıdır" diye de tarif edilebilir. |