Kitap Tanıtımı |
Bu kitapta, 1957 yılında nüfus 25 milyon dolayında iken 600'den fazla milletvekili seçilmesine karşılık 2011 yılında nüfusun 75 milyona yaklaşmasına rağmen daha az milletvekili seçildiği, 4< Türkiye'de geçmişten bu yana Cumhurbaşkanlarının Almanya gibi ülkelerdeki parlamenter sistemin öngördüğü konumun hayli ötesinde etkili oldukları, 1982 Anayasasının parlamenter sistem ile yarı başkanlık arasında bir düzenleme yaptığı, Bazı spor kulüpleri 7000 kişinin katılımıyla başkan seçmekteyken başbakan veya başbakan yardımcısı olacak genel başkanları belirleyen parti kongrelerinin 1200 dolayında katılımla yapıldığı, Partilerde 1000 kadar ilçe, 2000'den fazla belde teşkilatına karşılık seçilmiş delege sayısının 1100 ile sınırlı olduğu gibi tespitler ve Anayasanın temel hakları İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve diğer uluslararası sözleşmeler ve ilkeleri gözönünde tutarak düzenlemekle birlikte toplumumuzun özelliklerini yansıtması, Uluslararası sözleşmelerle azınlıklara tanınan haklann çoğunluk içindeki gruplar ve kişilerden esirgenmemesi, Meclisçe seçildiği dönemlerde dahi Cumhurbaşkanının yarı başkanlık sistemine yakın şekilde düzenlenen yetkilerinin bazı ekleme ve çıkarmalarla yeni Anayasada da öngörülmesi, Parti içi demokrasi esasları ile nisbi temsil usulü, seçim çevrelerinin büyüklüğü, aday belirlenmesi gibi seçimlerle ilgili önemli hususların Anayasada düzenlenmesi, Güven oylaması ve gensoru gibi konularda yetkili olmayan bir Senato kurulması, Başbakanlığın birçok icracı bakanlığın birleştiği bir bakanlık olmaması Milletvekili sayısının en az 600 olması, Belediye başkanlıkları için iki turlu seçim sisteminin kabul edilmesi, İl Özel İdarelerinin görev ve yetkilerinin artırılması, Yüksek mahkemelerin bir çatı altında toplanması gibi somut çözüm önerileri bulacaksınız. |