Kitap Tanıtımı |
Sabahın erken saatlerinde, fabrikanın sireni işçi mahallesinin ağır dumanlı havasını keskin bir çığlıkla çalkalayınca; ufacık kara evlerden henüz gevşeklikten kurtulamamış asık yüzlü insanlar çıkar, korkudan kaçışan hamam böcekleri gibi koşuşmaya başlar, sabahın o soğuğunda dar sokaklardan geçerek pencerelerinden süzülen sarı ışıkla çamurlu şoseyi aydınlatan fabrikanın güvenli, yüksek duvarlarına doğru giderlerdi. çamur ayaklarının altında vıcıklaşırdı. Uykulu sesler, boğuk haykırışlar halinde yükselir, küfürler, sövüşmeler ayyuka çıkardı. İşçileri fabrikada, makinelerin ağır akırtısıyla, buhar uğultularının homurtulu gürültüleri karşılardı. Karanlık ve asık yüzlü heyulamsı bacalar, bir muhafız edasıyla bütün işçi mahallesine egemen olurdu... |