Kitap Tanıtımı |
Hani o merakın bakma ve donma hali, öylece kalakaldım. Gaz bombaları, plastik mermiler uçuşmaya başlamıştı.Korkunun anlayamama haliyle, çelik kuvvetin, onlarla birlikte ilerleyen toma ve akreplerin birkaç fotoğrafını çekip sağımdaki ilk sokağa yöneldim. Parmak arası terliklerle zor durumdaydım.
Direnişçilerle birlikte yüz adım sürüklenirken Alman Hastanesinin yakınına Geldim
Polis araçlarıyla, akrepler insan avına çıkmıştı. Beyaz gömlekli sopalılar, palalılar hazırlanıyordu dükkân önlerinde. Parmak arası terliğim ve makyajım işe yaramıştı. Biraz da kırıtarak yürüyor, sevgilimle mesajlaşıyor gibi telefonla oyalanıyordum.
Öyle korkmuş ve terlemiştim ki. Bilince çıkarılmış, çalışılmış,
hazırlıklı bir korkuydu bu.
Ağır adımlarla Cihangir Parkı'nın arkasındaki sokağa geldim.
Önümde hızla koşan, elinde baston olan adam polis araçlarını gördüğünde ağar aksak bastona dayanarak yürüyordu. Onun akıllı bastonu, benim parmak arası "Gezinin de Gezisi" terliğim
bizi kurtarmıştı, ya öbürleri.
Telefonum çaldı. "Anne merak etme, iyiyim." Titreyen sol elim, toma suyunu anımsatırcasına fısıltılı köpükler çıkaran soda bardağını kavramaya çalışıyordu telefonu kapatırken. Koşan, kaçan, sığınan ve çoğalarak geri dönen günler devam edecekti biliyorum. Çoğalışın ortak hedeflerine ulaşıncaya değin. |