Kitap Tanıtımı |
Durum şu: Nescio yapması gerekenin sadece kağıda biraz mürekkep bulaştırmak olduğunu biliyordu. Bir esnafın oğlu, ithalat-ihracat sektöründen bir işadamı olan Nescio, aynı zamanda bir eş ve dört çocuk babasıydı. Yazmak için az zamanı vardı ve az yazdı. Yazdığı şeyleri sevdiği için ya da bir şeyleri acilen anlatmak için yazdı. Anlatmak istediği bu şeyler, genellikle düzenlilik için, içinde bizim önemsizliğimizi hissettiren, belki dünyayı sarsmayacak ama yine de bu önemsizliğin içinde mükemmel ve belki de kutsal şeylerdir. Bu yönüyle neredeyse çağdaşı olan Robert Walser'a benzer."
The Guardian
Deliliği ve mutsuzluğu, cesareti ve gençliğin kırılganlığını; büyük planları ve belirsiz özlemleri kimse Nescio'dan daha güzel ve duygu yüklü anlatamazdı, cümbüşleri, aşkları, uzun yürüyüşleri ve konuşmaları söylemeye bile gerek yok. Belki de kimse Nescio gibi Amsterdam'ın kanallarını, bulutlu atmosferini mahlasıyla uyumlu yazamazdı.
Çocuktuk, ama iyi c?ocuklardık. En azından bana go?re. Artık aklımız bas?ımıza geldi, acınacak kadar akıllandık. Bavink haric?, o tuhaflas?tı. Neleri du?zeltmeye c?alıs?madık ki? Onlara nasıl olacag?ını go?sterecektik. ?Biz" yani bes?imiz, ?onlar" ise dig?er bu?tu?n insanlar. ?Onlar" hic?bir s?eyi anlamayan ve go?rmeyen kalabalıklar. ?Ne?" dedi Bavink, ?Tanrı mı? Tanrı hakkında mı konus?uyorsun? Onların Tanrı dedikleri s?ey, o?nlerindeki sıcak yemekleri." ?Dog?ru du?ru?st" birkac? adam dıs?ında neredeyse herkesi ku?c?u?mserdik. S?imdi gizliden gizliye pek de haksız deg?ilmis?iz diye du?s?u?nüyorum, bunu kimsenin duymasına gerek yok. Artık kahraman deg?ilim. Kimin kime ne zaman ihtiyac? duyacag?ı belli olmaz. Hoyer de insanları incitmenin dog?ru olmadıg?ını du?s?u?nu?yor. Bekker'den artık ses seda c?ıkmıyor. |