Kitap Tanıtımı |
Bilginin pervasızca yayıldığı, insanların çok çabuk inanç değiştirdiği, düşüncelerin karma karışık olduğu ve her türlü sapıklığın ve sapkınlığın arttığı bir çağda yaşıyoruz. Bu dönemde kurtuluşumuz, ancak sağlam inanç esasları ile olabilir. Peki bu esasları nasıl öğreneceğiz? Elbette ki Akaid kitaplarından. Akaid kitaplarına baktığımızda bu kitapların günümüz insanının ihtiyaçlarını karşılayamadığı görünür. Yazılan ilk eserler; ya çok özlü ve veciz metinlerle kaleme alınmış, ya da o dönem için çok önem arz ediyor olabilir. Bu eserlerdeki konular o dönemin vazgeçilmez konuları da olabilir. Ancak günümüz insanının bilgi seviyesi, anlayışı ve tartışılan konuları açısından yeni eserlere ihtiyaç vardır. Burada şunu belirtmekte fayda görüyoruz; bu kitaplar, Ehl-i Sünnet alimlerimizin veya rivayetle onlardan gelen (İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam-ı Eş’ari ve İmam- ı Maturidi) bizlere bıraktığı muazzam eserlerdir. Yine elimizdeki Akaid bilgileri tarihi bir miras niteliğindedir. Bu bilgiler tarihin süzgecinden geçmiş ve bize kadar tekâmüle uğramış temel düsturlardır. Bu mirasa sahip çıkmak ve bu temel inanç kurallarını öğrenmek her Müslüman’ın görevidir. Bu inanç düsturları, ümmet-i Muhammed’in orta yolu takip eden, ifrat ve tefritten uzak; “vasat ümmet” oluşunun en belirgin özelliğidir. Bizlere düşen görev, bu temel düsturları öğrenerek ve sahip çıkarak; çağımız insanının anlayacağı ve ihtiyaçlarını cevaplayacağı şekle getirmektir. Son dönemlerde yazılan Akaid kitaplarına baktığımızda ise; bu eserlerin ya geçmiş dönemde yazılan metinlere şerh olarak kaleme alındığını veya şuur artırmaya yönelik; belli konular çerçevesinde kaldıkları görülür. Bu kitaplar içinde güzel eserler de pek çoktur. Hepsinde de fayda elde edebileceğimiz konular vardır. Ancak Ehl-i Sünnet’in çizgisine sadık kalarak iman esaslarının özlü bir şekilde sunulması kaçınılmazdır. Bunu ortaya koyarken, günümüz insanının muhatap alınarak yeni yorumların da getirilmesi gerekmektedir. Bu gayeyle kaleme aldığımız bu eserde; Ehl-i Sünnetin görüşlerini ön plana aldık. Bu temel iman düsturlarını her Müslümanın ezberlemesi, özümsemesi ve içselleştirmesi gerekir. Bunları ortaya koyduktan sonra, inanç esaslarının delillerini -Ayet-i Kerime’ler ve Hadis-i Şerifler’le- zikrettik. Arkasından toplumumuzda “Amentü” diye bilinen İman’ın altı esasını ayrıntılı bir şekilde işledik. En son bölümde ise; Ehl-i Sünnet alimlerimizden (Allah onlardan razı olsun) bazılarının hayatına kısaca değindik. (Tanıtım Bülteninden) ) |