Kitap Tanıtımı |
Günümüzde yaşanan küreselleşme olgusu sosyal bilimlerin de kültüre, kültürel ürünler ile toplum arasındaki ilişkilere bakış açısını değiştiriyor. "Kültüre" artık eskiden olduğu gibi sınırlandırılmış, belli bir coğrafi alan içinde, durağan, bileşenleri birbirine bağlı, kapalı bir alanı kapsayan tek bir birim ya da bunun yarattığı bir sistem olarak bakılmamakta; tersine artan hareketlilik ve kültürün, kültürel ürünlerin dolaşımı sonucunda ortaya çıkan farklı etkileşim kanalları, bunların yarattığı değişik boyutlar özellikle kültürel saha araştırmalarında yeni yöntemleri zorunlu kılmaktadır.
Bu aynı zamanda ulusların "hayali cemaatler" olarak tanımlanması gibi "kültürlerin" de kendi içlerinde yarattıkları sözde doğal ilişki ve sonuçların son kertede "hayali" bir şey olarak ele alınması sonucunu doğurmaktadır. Bu alanda en hareketli süreç ise etno-müzikoloji konusunda yapılan saha araştırmalarında ve bu anlamda "müzik kültürünün" tasvirinde yaşanmaktadır.
Kendisi de bir etno-müzikolog olan Martin Greve, altı yılı aşkın bir süre içinde çok boyutlu araştırmalar yaparak yazdığı eserinde, Almanya´da yaşayan Türkiye´li göçmenlerin yaratmış olduğu müzik yaşamını tüm boyutlarıyla ele alıyor. Kendi tanımlamasıyla "Hayali Türkiye"de müzik yaşamının oluşumunu, Alman şehirlerindeki "Türk müzik yaşamı"nı, müzisyenleri, müzik eserlerini, buralardaki "müzik alemi"nin yarattığı ticari olanakları vb. inceliyor.
Greve´nin araştırmalarıyla belgelediği kitap, kullandığı sayısız ve çok kapsayıcı malzeme yardımıyla siyasetin, ekonominin ve göç psikolojisinin birbiri ile bağlantılarını inceleyen, çok karışık bir yumağı açan, adeta ansiklopedik bir çalışma.
- Neue Züricher Zeitung-
Martin Greve´nin ilgisi halk müziğinin popüler formlarından Türk pop müziğine kadar uzanıyor. Osmanlı Sarayı´nın "klasik" Türk Müziğini bilen yetkin bir kişi olarak ilgisi aynı zamanda tasavvuf müziğine, caza ve uluslararası piyasada tanınan Türk müzisyenlerine de ulaşıyor.
- Neue Zeitschrift für Musik- |