Kitap Tanıtımı |
ALMANYA´DA FAALİYET GÖSTEREN ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERDE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
-YÖNETİME KATILMA BOYUTUYLA-
Küreselleşme, insan kaynakları yönetimi ve esneklik XX. yüzyılın son çeyreğinin sihirli kavramları olmuştur. Ancak içinde yaşadığımız XXI. yüzyılda da hiç şüphesiz bu kavramlar üzerinde tartışılmaya devam edilecektir. Gerek ekonomik, gerek siyasal, gerekse toplumsal açıdan sınırların ortadan kalkmaya başlaması ile birlikte, ülkeler birbirlerini daha yakından tanımaya ve çeşitli yollardan etkilemeye başlamışlardır. Yeni dünya düzeni beraberinde yeni oluşumları da getirmiştir. Bunlar arasında NAFTA, EFTA, ASEAN gibi birlikleri saymak mümkün olsa da, hiç şüphesiz gerek ekonomik, gerekse siyasi açıdan farklılaşan oluşum Avrupa Birliğidir. Türkiye de Ankara Anlaşmasını imzalaması ile, o günün Avrupa Topluluğuna girme isteğini açıkça beyan etmiştir. Uzun bir yolculuğun ardından, 1999da Helsinki Zirvesinde Türkiyeye tam adaylık statüsünün verilmesi, Avrupa Birliği sürecine yeni bir boyut getirmiştir.Buna bağlı olarak Avrupa Birliğini ve üye ülkelerin sistemlerinin yakından tanınması, incelenmesi ve bu çerçevede ülkemizde de gerekli değişikliklerin yapılması ihtiyacı artmıştır.
Özellikle Federal Almanyada uzun bir geçmişe sahip olan ve bir anlamda da bu ülkede doğmuş olan yönetime katılım sisteminin, insan kaynakları yönetimi üzerinde ne yönde bir etkiye sahip olduğu analiz edilmektedir. Türkiyede batılı anlamda işyeri seviyesinde bir yönetime katılım geleneğinin oluşmamasına rağmen, ulusal programda çalışanlara katılım haklarının tanınması şeklinde düzenlemelere gidileceği yönünde bir ifadeye de yer verilmiş olması nedeniyle de, Federal Alman modelinin incelenmesinin önemi daha da artmıştır. |