Kitap Tanıtımı |
'Alman Lawrence' söylemini sevgili okur, ben uydurmadım. Bu kavram Birinci Savaş ardından Almanya'da azan militarist basının icadıdır. Açık söyleyeyim, bu çalışmamda 'Lawrence' de bahanedir. Amacım Birinci Savaş sonunda Kasım Devrimi ve İkinci Savaş sonunda da Kızıl Ordu'ca suçüstü yakalanan Alman Dışişleri'nin ayıklayıp, imha edemediği belgelerine dayanarak Türkiye ve doğu dünyasıyla Almanya ilişkilerini anlamaya ve anlatmaya çalışmaktır. Bu bağlamda 'Lawrence' kavramının da alanını alabildiğine geniş tuttum, istihbaratçılık vs. ile doğrudan ilişkisi olmayanları da araştırmaya çalıştım. Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından her fırsatta gittiğim ve dosyalarına 'aç tavuk gibi' saldırdığım Alman Dışişleri Dairesi (Bakanlığı) Politik Arşivi'nde galiba bin kadar dosyayı elden geçirmiş, önemli bulduklarımı fotoğraflamışım. Bunların bir bölümünü önceki iki kitabımda (Ermeniler (İletişim-2011) ve Balkan (Favori-2014)) türkçe okura iletmiştim. Bu çalışmayı yaşım yetmişe gelirken, burada ilk cildini sunduğum 'Alman Lawrence' ile sonlandırmak istiyorum. 'Alman Lawrence' üç cilt olacak. 'Portreler'de, sunmak istediğim genel tablonun çeşitli köşelerinden kişiler, tarihleri açısından birbirinden kopukmuş gibi görünen olaylar, puzzle'lar ile, kimi tekrarları da göze alarak, okurun gelecek bölümlerde anlatacaklarım için bir önbilgi sahibi olmasını amaçladım.Serdar Dinçer (Tanıtım Bülteninden) ) |