Kitap Tanıtımı |
Söz konusu çalışmamız sadece XV. yy. Türk edebiyatına değil günümüze de damgasını vurmuş, edebî kimliği kadar siyasî kişiliği ile de tanınan Ali Şir Nevâyî'nin etrafında teşekkül etmiş halk anlatmalarından yola çıkılarak hazırlanmıştır. Çalışmada, bizi en çok düşündüren kısım Nevâyî'ye bağlı olarak anlatılan bu anlatmaların tahkiyevî geleneğimiz içerisinde sayılan türlerden hangisine dâhil etmemiz gerektiğiydi. Çünkü daha sonra ilgili bölümde künyeleri verilen bazı aktarım çalışmalarında mevzubahis anlatmalar için "destan" ve "rivayet" olmak üzere iki farklı kavram kullanılmıştır. Türkmen ve Özbek Türklerinden derlenmiş toplam 111 anlatmanın, tarafımızdan önce Türkiye Türkçesine aktarımları yapıldıktan sonra yaptığımız incelemede bu anlatmaları dâhil edebileceğimiz en uygun türün öncelikle "efsaneler" olduğunu gördük. Fakat efsanelerimiz üzerinde şimdiye kadar yapılmış gerek tanım gerekse tasnif çalışmalarında hangi tür anlatmaların efsane sayılmasının değişkenliği; tasnif çalışmalarının çoğunun kısmî bir bölgeyi içermesi dolayısıyla her iki konuda da belirleyici çizgilerin araştırmacıdan araştırmacıya değişmesi bizi sınırlarımız dışında yaşayan Türklerin de efsane araştırmalarına sevk etti. Orta Asya'da yapılmış söz konusu bölgeye ait efsane çalışmalarında efsane kavramının paralel bir kaç dal ile beraber incelendiğini gördük. Söz konusu çalışmalarda yaygın görüş olarak efsanenin "legende" ve "rivayet" olmak üzere iki alt başlıkta incelenmiş olması ve rivayetler bahsinde tespit edilen hususların inceleme konumuz olan Nevâyî'ye bağlı halk anlatmalarıyla uyuşması kavram konusundaki tereddütlerimizi gidermiştir. Rivayetler olarak ele aldığımız, söz konusu anlatmalar üzerinden halkın gözündeki Nevâyî portresini çıkarmak ve rivayetlerin anlatım türü olarak gösterdiği farklılıkları tespit etmek amaçlı çalışmamızda, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Ancak her çalışmada eksiklerin ve hataların bulunabileceğinin de bilincindeyiz. |