Kitap Tanıtımı |
Alevilik, yüzyılın başından beri en çok aşındırılan felsefe ve inançların başında gelir. Aleviliğin anlatılmaya ve tartışılmaya başlandığı son yüzyıl, Aleviliğin en kirletilmiş ve temizlenmeye muhtaç dönemidir. Alevilik ve Aleviler bu dönemde keşfedilirken "fil" örneğine maruz bırakıldılar. Bu durum dönemle ilgili olmaktan çıktı ve tüm tarihlerine, yaşamlarına, felsefelerine sızdı. Peki, işin aslı nedir? Buna bağlı olarak Alevilerle Müslüman topluluklar arasında yaşanan çatışmada Alevilerin yeri neresidir acaba? Çatışma sürecinde "İslam öncesi", "İslami dönem" gibi alanlara sıkıştırılarak ele alınan Alevilik, kendi dışına, ait "olmadığı" yere itildi. Aleviliğin ve Alevilerin bir "yere" yamanma ihtiyacı, Alevi gerçeğini gizlediği gibi, Alevilerin kafasını da karıştırdı. Bu nedenle Alevilerin varlık alanları kuşatıldı ve çevre kültürlerin biçimlendirdiği bir Aleviliğin içine hapsedilmeye çalışıldı. Bu çalışmada, Alevi düşüncesine temel olan siyasal ruha ve bunun kökenine önem verildi. Bu kapsamda sorun Aleviliğin mayalanma, kurumsallaşma ve değişim dönemleri olarak ele alındı. Aleviliğe dair bilinen yalanları yıkmak, kayıp hakikatin izini sürmek, Alevilikte çelişki diye sunulan talan ile gerçeği ayırmak güç değildir. Aleviliği vareden ilkeleri ve yarattığı etkilerini ele almak, Aleviliği anlamamızı kolaylaştıracaktır. Bu amaçla Aleviliği oluşturan süreci gözeten veriler kullanıldı. Bu çalışma hazırlanırken Aleviliği kendi diliyle anlamak, okumak için Aleviliğin etnosantrik yönüyle ortaya konulmasına önem verildi. |