Kitap Tanıtımı |
Hız ve haz dönemi olarak ifade edilen bu süreçte, bir durumu bir önceki haliyle karşılaştırarak değerlendirmeye pek imkân kalmıyor. Medya aracılığıyla gündemi takip etmeye çalışırken her birimizin içinde tarifi zor, duygular oluşuyor. Kitle iletişim araçlarının kullanımıyla birlikte sosyal medya platformlarında yer alanların birer bireysel yayıncıya dönüşmesiyle buna karşı oluşan duygu daha da yoğunlaşıyor. Herkesin ilgili konularda kendini yetkin bir uzman olarak vehmetmesinin ötesinde, yersiz, temelsiz, tutarsız, bilgi denilmesi bile mümkün olmayan birtakım verilere dayalı görüşler ortaya koymanın âdeta bir zorunluluk olarak görülmesi; kitlelerin, özellikle yeni bir türedi olan trollerin yönlendirmesiyle, akli ve mantıki görüş ve düşünce sahiplerinin ötekileştirilerek aşağılandığı, hor görüldüğü, kin, nefret, intikam hırsıyla hareket edenlerin değer bulduğu bir tür “işkenceye maruz kalma” döneminden geçiyoruz.Arzu gücüne bağlı olarak gerçekleşen aldatma, söylem ve eyleme bağlı olarak değişik biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Söyleme dayalı aldatmada konuşmacı, dinleyicilerin zihinleri üzerinde hâkimiyet kurarak onları istediği şekilde algılama, anlama ve eylemde bulunmalarını sağlayacak birtakım teknik araçlar kullanarak gerçekleştirir. Bunun en güzel uygulama biçimi de safsatadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |