Kitap Tanıtımı |
Kulaklarımızda eksilmeyen sözleri, dilimizde şarkılarıyla bildiğimiz, gerçek mesleği lakabı olmuş, değerli bestekâr ve söz yazarının hikâyesi sahnelenecek birazdan. "Hayatı yönetmek, koroyu yönetmekten daha zormuş," diyebilecek kadar mesleğine bağlı bir şef...
Hayat çoğu zaman bir roman... Anlatana bağlı olduğu kadar dinleyene de bağlı. Belki de iki kişinin oynadığı bir piyes. Mikrofonda oynanmak üzere yazılırken, kalemin dili olmuş,
sayfalara dökülmüş, o günlerden bu günlere uzanan, uzun keyifli bir anlatı... Her dinleyen bu anılarda kendisinden bir iz bulur... Okuyanlarsa anlatacak çok şeyi kendine saklar...
Ama daha da önemli olanı şu ki, her okuyan da satır aralarında kendini bulur.
Anılar vardır, bazısı bizde derin izler bırakır. Bazısı da andıkça, dudaklarımızda bir tebessüm olur... Çok zaman hiç önemli görünmeyen bazı şeyler yaşarız ya da yaşantımız boyunca unutamayacağımız anılarımız olur. Herkes bir hikâye anlatarak başlar söze...
Abidin Gerçeker, bir tarih anlatarak başlıyor hikâyeye... Eski İstanbul; kültürü, yöresi, mahallesi, neşesi eksik olmayan insan sohbetleri... Bir tarih ki damarlarınızda hissedecek, anılarda canlanacaksınız... |