Kitap Tanıtımı |
Dış dünyanın acımasız koşullarından, insanı ezen hiçe sayan büyüklüğü ve yalnızlığından kaçıp korunabileceği tek alanın aile olduğunu vurgulayanlar arasında Marksist yazarlar da var. Bütün bunlar çok iyi de, sığınılan bu alanda, kadınların ve varsa- çocukların koca/baba otoritesine kayıtsız şartsız boyun eğmeleri bekleniyor. Gittins, O halde bu sığınak kadınlar için bir sığınak olamaz, diyor.
Gerçekten de ailenin, erkeklerin talepleri, otoritesi ve çıkarları doğrultusundaki bugünkü biçimine son verilmediği taktirde kadınların mutlu ailelerde yaşadıkları aldatmacası da sürüp gidecek. Bu mutlu ailenin öbür yüzü; aile içi kadına yönelik şiddet, tecavüz, duygusal ve ekonomik baskı ve sömürü, kocaya mutlak hizmet ve itaattir. Diana Gittins yaşanan gerçekler ile ideal aile tanımının birbirine ters düşmesine erkeklerin itirazı olmadığını belirtiyor. Buna bir de eşitlik aldatmacasını eklemek gerekiyor. Aile son yıllarda belirli bir kesimde Eşit, birbirini seven ve birlikte yaşamak isteyen eşlerin birlikteliği gibi tanımlanıyor. Bu hoş bir talep olabilir ama kadınların ezilen durumu her yönüyle değişmedikçe bu tanım varolan gerçekliği ortaya koymaktan çok uzaktır. Gittins patriarkal ideolojinin kuşattığı bugünkü toplumda eşitlikçi ailenin mümkün olmadığını tüm açıklığı ile gösteriyor. |