Kitap Tanıtımı |
Cezmi Kardelen kısa bir an durakladı. Sonra bitkin ve yorgun bir eda ile mırıldandı: Burada bir cinayet işlendi. Önce maktulü sana göstermek istiyorum. Sonra seninle özel bir konuşma yapacağız.
Cinayet vakaları zaten Altanın asli göreviydi. Bunun şaşılacak hiçbir yanı yoktu ama davet edilişindeki şekil huzurunu şimdi biraz daha kaçırmıştı. Cezmi Kardelen ona koridora bakan, kapısı açık ama ışığı sönük bir odayı işaret etti. Birlikte yürüdüler. Oda kapısının önünde Başsavcı bir adım öne geçerek duvardaki elektrik butonuna bastı. Karanlık oda bir anda ışığa boğuldu.
Başkomiserin ilk gördüğü şey atlas kumaşların örttüğü yataktaki kanlı erkek cesediydi. Alışkanlıkla cebinden çıkardığı plastik eldivenlerini takarak karyolaya yaklaştı. Öldürücü darbe adamın başına indirilmişti. Sol şakağı adeta içine çökmüştü. Hemen yanı başında yastığın kenarında, yine kana bulanmış ufak tunç bir heykelcik duruyordu. Altan cesede önce uzaktan baktı. En fazla yirmi beş ile otuz yaşları arasında olmalıydı ve ceset çırılçıplaktı.
Osman Aysu: 1936da İstanbulda doğdu. Üç asırdan beri İstanbulda yaşayan bir Osmanlı ailesine mensup olan yazar, ilk ve orta öğrenimini bu şehirde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1994 yılından bu yana kaleme aldığı polisiye ve gerilim romanlarıyla tanınıyor. |