Kitap Tanıtımı |
Asırlardır Kur'ân'ın bayraktarlığını yapan, ''İnsanı yaşat ki devlet yaşasın'' fikrini esas tutarak insanı merkeze alan yönetim anlayışını benimseyen Osmanlı Devleti, ''âhirzamanda'' dehşetli rol oynayan ifsat komitelerinin gayretleri sonucu çöküşün eşiğine gelir. 19. yüzyılın başlarında görülen yenilenme hareketleri Batı karşısındaki bu gerilemenin telafisi içindir hep. Batılı manada açılan müesseseler ve eski yapılardaki ıslahat çalışmaları bu çabanın ürünleridir. 20. yüzyılın başlarında ise, bu çalkantılı yılların en dikkat çekici şahitlerinden Bediüzzaman Said Nursî ''Avrupa bir İslâm devletine hamiledir, günün birinde onu doğuracak. Osmanlılar da Avrupa ile hamiledir. O da onu doğuracak'' tarihî tesbitini yapacaktır. II. Meşrutiyet Döneminden hareketle Osmanlı'daki demokrasi ve hürriyet hareketlerinin ele alındığı bu eser, yakın tarihe ışık tutarken, aynı zamanda bu sancılı doğum sürecini teşkil eden hadiselere Bediüzzaman Said Nursî'nin görüşleri doğrultusunda getirdiği yorumlara ''ahirzaman tarihi''ni de ortaya koymaktadır. Risale-i Nur'daki tesbit ve hakikatlerle bağlantılar kurularak yapılan bu tahliller, şüphesiz esere farklı bir orijinallik katmaktadır. |