Kitap Tanıtımı |
"Yarabbim! Ben ne suç işledim?... Ne suç işledim de beni bu kadar cezalandırdın? Hayatımda bir kere sevdim onu benden aldın! Baba sevgisi görmeden büyüdüm. Babam gibi gördüğüm ağabeyimi aldın! Bir çocuğum olsun istedim, onu elimden aldın! Bana öyle bir ana verdin ki kin ve nefret dolu! Yaşamıma o son verecek! Neydi günahım Allahım!.. Güneydoğu Anadolu Bölgesinin gayrı-resmi tarihini içeren Ağanın Akmayan Gözyaşlarında İzol, II. Abdülhamit döneminden başlayarak 1980lere kadar uzanan bir süreçte, aşiret ilişkilerini, kadınlar arası rekabeti, kan davasını ve çıkar çatışmalarını yalın bir dil ve adeta sinematografik bir görüntülemeyle sunuyor. İzol bu kitapta, Urfanın düşman işgalinden kurtuluşundan, Türkiyenin sağ ve sol olarak iki kampa bölündüğü döneme kadar geniş bir kronolojinin tahlili, insan ilişkilerinin aynı dönemde aldığı yolu anlatıyor. Duyarlı bir sanatçının gözlemleriyle, insanın en çıplak hırslarını ve toplumun en yalın gerçeklerini derlemesini bilen İzol, ağlayan bir coğrafyanın fotoğrafını çekmeyi başarıyor. Ağanın Akmayan Gözyaşları, Güneydoğunun, Urfanın kumalar arası mücadelenin, ağalık düzeninin, feodal ilişkilerin, sermaye değişiminin, toplum gelişiminin romanıdır. Bedir ile Sezenin, Teyar ile Melikenin, Keje ile Bozanın romanıdır. Ama her şeyden önce Bediri önce yoldan, sonra insanlıktan çıkaran olayların romanıdır. |