Kitap Tanıtımı |
"Beş yıl var uğramadım şairlerin şehrine ve düşünme fırsatı buldum hayata ilişkin bazı şeyler üstüne" Mehmet Yaşın (1958, Lefkoşa), ilk şiirlerinden bugüne, İstanbul, Atina, Lefkoşa, Londra dergilerinde Türkçe'nin yanı sıra, Yunanca ve İngilizce de yayımlanan çok ülkeli bir şair. Avrupa Birliği'nin desteklediği Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs edebiyatlarıyla ilgili projeleri yöneten M. Yaşın, Londra Middlesex Üniversitesi'nde edebiyat ve çeviri dersleri veriyor. Şiirleri 10'dan fazla dile çevrildi, bestelendi, sahneye kondu. İlk şiir kitabı "1985 Akademi Şiir Birincilik Ödülü" ve "A. Kadir Ödülü"nü, ilk romanı, "1995 Cevdet Kudret Roman Ödülü"nü kazandı. Don't Go Back to Kyrenia (2001) adlı seçme şiirler kitabı, İngiltere'de Britanya Edebiyat Çevirileri Merkezi'nin seçimiyle yayımlandı.
Tadımlık
KARANFİLLİ Karanfilli babamın camını temizlerdi [p.tesileri] sonra ben vitrine en sevdiğim kitapları dizerdim en çok satan yerine -- o saat tiir tiir titrerdi cam, baba-otoritesi sesiyle estirilen terörden! Dökülmüş kuş tüyleri ve çocukluk bir uçuşta rafların arasına [saklı kalırdım] kapağı kapanmış iri harfli ufak bir kitapçıktım. İçimdeki boyama sayfalarında yürürdü Arasta: Nümayişin elebaşısı askılı astar içgömleğiyle Boyalı Pembe sonra Osman Gezer'di "güllü-muhallebi buuuz!" Şeytan'ın arabacığında "cennet mahsılı babutsa a a!" karşı sayfadaysa Vedia Barut'un tezgâhtar kızları ellerinde yasemen-yelpazesiyle... Ve Karanfilli her birine iğneli bir selam çakıyor, bilirdim ki bütün bunlar beni gizlice güldürebilmek için. Ama kirpiklerim ağırlaşmış akamayan gözyaşlarından dışarı gözucuyla bakabiliyorum ancak babamın kitapçı dükkânından. Akvaryumdaki gümüşî balığa dönüşmüş olmalıyım O zaman bu zamandır, ben kendimin babasıyım: Benim kendimi hırpalayan! Emir altında tutan! İtip kakan, silkip atan! Lüzum kalmadı babamın Yazdığına çünkü ben yazıyorum kendimi yıkmak için... ve keskin karanfil-filizci'i kokusu. Karanfilli bugün morlu bir tomru karanfil takmış kulağına, mendili omzunda -- lengerini, süngerini, fışfışını toplamış çıkarken göz kırpıyor bana okşayış bakışıyla. Ben bir kitaba gömülüyüm [yine de görüyorum o anı] keşke Karanfilli babam olsaydı. Londra, 1999 |