Kitap Tanıtımı |
Her şeyin günlük yaşandığı, gündemin sürekli değiştiği, teknolojinin belli aralıklarla her şeyi yenilediği, modanın her alanda hükümranlığını ilan ettiği, gıda ve ihtiyaç maddelerinin daha raftayken eskimeye başladığı günümüzde hayatı yakalamak ve kalıcı değerlerden söz etmek gerçekten zor.
Günlük yaşayan geniş toplum kesimleri, çoğu zaman popüler veya meşhur olanla doğru ve iyi olanı birbirine karıştırıyor. Tanınır olan bazen iyi, doğru ve yararlı olanın önüne geçiyor. Göz önünde olan vitrin adamları, köşesine çekilip işiyle gücüyle uğraşan gizli kahramanlardan daha çok rağbet görüyor.
İnsanların bakmaktan görmeye, algılamaya çalışmaktan anlamaya fırsat bulamadığı bu âlemde; temel esaslara dair pek çok şey kaybolup gidiyor. Bu hayhuy içinde gözümüzün önündeki güzelliklerin farkına varamıyor, elimizdekilerin değerini bilemiyoruz.
Çoğu zaman da içinde bulunduğumuz sosyal çevreden devraldığımız ön yargılar bizi belli konular ve kişiler hakkında yanlış yönlendiriyor. Mensubiyetimiz bir süre sonra mahkûmiyete dönüşüyor. Bir de bakıyoruz ki kaybolup gitmişiz, farkına bile varmadan başkalarının gözüyle görmeye, başkalarının ağzıyla konuşmaya başlamışız.
Bu tür yanılgılardan biraz olsun uzaklaşabilmek için bilgilerimizi ve kabullerimizi birbirimizle paylaşmakta, bazı şeylere farklı bir gözle yeniden bakmakta fayda var. Hatta günümüz insanı için artık bunun bir zorunluluğa dönüştüğünü söylemek bile mümkün. |