Kitap Tanıtımı |
Osmanlı İmparatorluğundan koparılan topraklarda 1829"da kurulan Yunanistan, kurulduğunda 47.516 km2 olan topraklarını bugün, 131.990 km2´ye kadar genişletmiştir. Türk topraklarına doğru yaptığı bu genişlemeyi siyasi bir hedef haline getiren ve Megali İdea´sını sosyolojik bir tabana oturtturan Yunanistan; toplumsal dinamiklerini de Türk düşmanlığı üzerine oturtmuştur. 200 yıla yakın bu tarihi süreçte Yunanistan´ın, nüfusu ve toplumsal potansiyeliyle ters orantılı olan coğrafyasıyla yetinmediği, Kıbrıs ve Ege Denizinin tümüne hakim olma çabasını sürdürdüğünü görmekteyiz.
1996 yılında İkizce (Kardak) Kayalıkları nedeniyle Türkiye ile Yunanistan´ı savaşın eşiğine getiren Ege´deki hükümranlık mücadelesi ve meydana gelen olaylar dizisi, sorunun iki kaya parçasının paylaşımından ibaret olmadığını göstermektedir. Asıl sorun, Yunanistan´ın bugüne kadar yapılmış antlaşmalara ve uluslar arası hukuk normlarına aykırı bir şekilde Ege Denizi´ni bir Yunan gölü haline getirme çabasıdır. Adalar (Ege) Denizindeki temel sorunların (Karasular, Kıta Sahanlığı, Hava Sahası vs.) kaynağını ve Yunanistan´ın yayılmacı politikasını irdelemeden, bu sorunları anlamak oldukça güçtür. Siyasi hedeflerinden vazgeçmeyen ve Ege´nin adil paylaşımına yanaşmayan Yunanistan, ülkemiz için sürekli bir tehdidi gündemde tutmaktadır. |