Kitap Tanıtımı |
“Altımda akıp giden yol ve arkamda bırakıp gittiğim yıllar bir sürü günah ve hata saklıyordu. Bizi insan yapan şeyin içimizdeki iyilik olmadığını fark edeli çok uzun seneler olmuştu. Bizi insan yapan şey, içimizdeki şeytandan başkası değildi. O bizi yönlendiriyor ve asla aklımıza gelmeyeceğini sandığımız ilhamlar veriyordu. O bizden ibaretti ve biz de ondan ibaret yaşıyorduk. İyi insan olmak bir yanılsamaydı sadece ve nedense buna kendimizi inandırmak için çabalıyorduk.” Neden bilmiyorum ama dudaklarımdan şu sözler dökülünce ben bile şaşırdım: “İnsanların günahlarını yazmak isterdim.” “Benden başlayabilirsin hocam...” dedi “Sana daha önce anlatmadığım bazı günahlarımı çıkarabilirim ama bir şartla, ismimi yayımlamayacaksın.” İlişki uzmanı, yazar Adil Yıldırım, kaleme aldığı bu son kitabında, insan doğasının “iyi görünümünün’’ ardındaki karanlık odaya adım atıyor. Herkesin kendine itiraf edemediği saklı sırları, yaşanmışlıkları, yükleri ve zaferleri vardır. Yaşananlar, kaderin döngüsüyle “tuhaf’’ şekilde uyumlanarak, hayat yolculuğunu şekillendirir. Şimdi herkesin kendisiyle “yüzleşme’’ zamanı. Bu kitapta aktarılan hayat hikâyeleri, 40 yaşını geçmiş insanların itiraflarıdır. (Tanıtım Bülteninden) ) |