28 Şubat'ın Çözülen Kodları; Belgeleriyle 28 Şubat
ISBN 9786353261266
Yayınevi Çıra Yayınları
Yazarlar Aslan Değirmenci (author)
Kitap Tanıtımı Söz konusu meraksızlığın ve ilgisizliğin istisnaları da var. Gazeteci Aslan Değirmencinin kaleme aldığı 28 Şubatın Çözülen Kodları- Belgeleriyle 28 Şubat adını taşıyan ve Çıra Yayınları tarafından yayımlanan kitabı bu istisnalar arasında sayabiliriz. Aslan Değirmencinin bu kitabı, üzerinden geçen on beş yılın ardından bazı noktaları üzerindeki sis perdesi hala aralanamamış 28 Şubat müdahalesine yönelik ciddi bir emeğin ürünü. Araştırmacı - Yazar Aslan Değirmenci 28 Şubatın şifrelerini çözüyor Türkiyenin kendine has demokrasi tarihinde önemli olayların başında askeri darbeler gelmekte. Seçim geçmişinin tarihi kökenlerine rağmen bir türlü demokrasi geleneği oluşturamayışımızın sebepleri arasında gelen askeri darbelerin kamuoyu tarafından iyi anlaşılması zorunluluğu da ortadadır. Fakat ne yazık ki, Türk siyaset tarihine şekil veren askeri darbelerle ilgili yeterli araştırma ve inceleme kitabına sahip değiliz. Bu durum, entelektüellerin meraksızlığından ve bu konuya yönelik ilgisizliğinden kaynaklanıyor. Söz konusu meraksızlığın ve ilgisizliğin istisnaları da var. Gazeteci Aslan Değirmencinin kaleme aldığı 28 Şubatın Çözülen Kodları- Belgeleriyle 28 Şubat adını taşıyan ve Çıra Yayınları tarafından yayımlanan kitabı bu istisnalar arasında sayabiliriz. Aslan Değirmencinin bu kitabı, üzerinden geçen on beş yılın ardından bazı noktaları üzerindeki sis perdesi hala aralanamamış 28 Şubat müdahalesine yönelik ciddi bir emeğin ürünü. Aslan Değirmencinin kitabı, Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından yazılan önsözle başlıyor. 28 Şubata ilişkin kitabın önsözündeki şu satırlar, üzerinden on beş yıl geçen 28 Şubatı şöyle tanımlamakta: Zamanın, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir tarafından Demokrasiye Balans Ayarı olarak nitelendirilen, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak tarafından Post Modern Darbe olarak vasıflandırılan 28 Şubat 1997 olayı; müsait yasal mevzuata dayanılarak, Milletin manevi değerlerini tehdit gören seküler, kavmiyetçi, devletçi ve sol ideoloji sahiplerinin kadrolaştığı Yüksek Yargı, YÖK ve bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının destek ve teşviki ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüksek komuta kademesini teşkil eden, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri İlhan Kılıç liderliğinde, Milli Güvenlik Kurulu kullanılarak, zayıf koalisyon hükümetlerinin sebep olduğu istikrarsız siyasi ortamdan yararlanarak, meşru hükümete, anayasal düzene, taraflı basın tarafından yapılan manipülasyonlarla sindirilmiş Milletin manevi değerlerine ve İslami inancını yaşamak azminde olan fertlerinin temel hak ve özgürlüklerine indirilmiş, planlı ve hazırlıklı BİR ASKERİ DARBEDİR. Aslan Değirmencinin kitabının önemli bir tarafı da, Yeni Anayasa yapım sürecine denk gelmesi. 27 Mayıs askeri darbesinden itibaren demokrasinin tepesinde bir kılıç gibi sallanan darbe tehdidinin temel sebebinin anayasaların milletten ziyade devleti öne çıkarması olmuştur. Tam da yeni anayasanın millet vurgusuyla yazımına girişildiği bir dönemde, Değirmencinin ortaya koyduğu bilginin ve 28 Şubata ilişkin çözdüğü kodların ayrı bir önemi var. Aslan Değirmencinin kitabı Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca hazırlanan ıslak imzalı bir belgeyle personelin fişlendiği bir formla başlıyor. STKların, askerlerin, medya mensuplarının fişlendiği, tümamirallere kadar yasadışı bilgi kayıtlarının tutulduğu bir düzenin bu düzeyde deşifre edilmesi oldukça aydınlatıcı. Kitapta yer alan bir diğer önemli belge de, Balyoz sanığı Çetin Doğan imzalı Gizli ibareli bir fişlemeyi içeriyor. Kuvvet Komutanlıklarına gönderilen belgede, camilerde verilen vaazların denetim altına alınması, camilerde görev yapan personelin titizlikle takibi istenmekte. 28 Şubat darbesinden söz edildiğinde adı geçen kurumların başında gelen Batı Çalışma Grubuna dair önemli belgeler de Aslan Değirmencinin kitabında yer alıyor. BÇG tarafından hazırlanan ve komutanlıklara gönderilen Personel Durum Takip Çizelgesi formuyla, dindar subayların nasıl fişlendiğini gösteren belgeler de ilk kez Değirmencinin kitabıyla gün yüzüne çıkıyor. Aslan Değirmencinin kitabında Çevik Birin çok tartışmalı uygulamalarından bazılarına yer verilmiş. Çevik Bir imzasıyla gönderilen talimatlarda, illerdeki tarikat merkezlerinin, öğrenci yurtlarının, İmam Hatiplerin, tekke ve zaviyelerin sayısı hakkında bilgi istenmekte, mezhep haritası çıkarılmaya çalışılmakta. Değirmencinin kitabı, bu tür önemli belgeleri ortaya çıkarması açısından aydınlatıcı bir nitelik taşıyor. 28 Şubat darbesinin nasıl bir organizasyon ile yapıldığını gösteren belgeler, bu olayın ne ölçüde yasadışı ve baskıcı bir tarafı olduğunu da açığa çıkarmakta. Askeri istihbarat birimleri tarafından dindar ordu mensuplarının fişlendiğini gösteren belgeler de, 28 Şubatın antidemokratik olduğu kadar, ayrımcı ve kışkırtıcı bir girişim olduğunu da kamuoyunun dikkatine bütün açıklığıyla sunuyor. Aslan Değirmencinin 28 Şubat ile ilgili kitabının en değerli tarafı da, şayia olarak dile getirilen pek çok iddianın belgelerini ortaya koyarak tarihe not düşmesidir. 28 Şubat askeri darbesini gerçekleştirenlerin nasıl bir toplum öngördüğünü işaret etmesi bakımından Değirmencinin yayımladığı bazı belgeler de çok değerli bir içerik sağlıyor. Fişlemenin sadece ordu mensuplarıyla sınırlı kalmayıp ailelere kadar genişletilmesi ve bütün askeri personelin aileleriyle birlikte istihbarat elemanına dönüştürülmesi dehşete düşüren bir tablo. Bu durum, toplumu kuşkulanılan bir kitle olarak gören darbeci zihniyetin ifşa edilmesi anlamı da taşıyor. Darbeci anlayışın en temel zaafı, sandıktan çıkmadan iktidar olmayı ve sandıktan çıkarak güç elde eden siyasileri itibarsızlaştırmayı meşru görmesidir. 28 Şubat darbecileri de aynı zaafla maluldür. Aslan Değirmencinin yeni kitabı vesilesiyle öğrendiğimiz bir husus da, askerlerin dönemin siyasetçilerine yönelik olarak bir itibarsızlaştırma ve zayıf düşürme...