Kitap Tanıtımı |
BURAYA KADAR İYİ GELDİKHer ânımız özel, her ânımız tarihi. Tarihin bundan haberi var mı? O kadar da emin değilim.Zor geçiyor ama geçiyor işte.Bir bakıvermişsiniz geçmekle kalmamış, bitmiş. Memleketin haline üzülüp duruyoruz hep birlikte. Üzülüyoruz; doğru. Duruyoruz; ne yazık ki o da doğru. Kendi kendine nasıl iyi olacak bu işler? Bunu kendimize pek de ısrarlı sormuyoruz sanki. Ünlü şarkıcımız, umut kaynağımız Tarkan “Geççek” dediğinde nasıl da hep bir ağızdan bağırdık ama: “Helal be sana! Geççek tabii. Geçmez olur mu? Hep sonunda iyiler kazanır. Bu da geççek!” İyilerin kazandığı filmler bile ilgimizi çekmiyor oysa. Kötülük çağının dünya galasında boy gösteren liderlere bakınca “Bu filmin kazanacak iyileri nereden gelecek acaba?” diye soruyor insan, ister istemez.Kayıtları açıp baktım; “Karga Kafası” sıfatıyla ilk tüvitimi Mart 2014’te atmışım. Şaka maka istisnaları saymazsak hemen her gün attığım tüvitlerden küçük bir dağ oluşmuş olması gerekir. Oysa 2017’de bir tane ve şimdi de bir tane daha; hepi topu iki ajandalık lafazanlık etmişim şu dijital dünyada.Güne kayıt düşme derdiyle başlayan karganın kavgası kelle koltukta bugüne kadar kazasız belasız geldi. Yani bu satırları yazarken bildiğim kadarıyla tüyleri yoldurmadan yola devam ediyoruz.İlk ajandanın başlığı “Hafıza” idi. Buna da bir isim bulalım dedik başta. Sonra bir dileği kapağa taşıyınca daha çok “fakirin ekmeği” gibi bir başlıktan öte gidemeyeceğimiz anlaşıldı. “Umut”larımız hayata geçer mi ya da umutlarımız gerçekleşti sanıp bir kez daha mı hayal kırıklığı yaşarız onu zaman gösterecek elbette.Kayıt düşmeye devam ediyoruz. Bazen gülümsetmeye çalışarak, bazen fazla ukala, çoğu kez de sonu gözyaşıyla biten çizgili tüvitler atarak yola devam ediyoruz. Sonumuz güneşli olsun.Elinizdeki ajanda 2021-2022 arası atılmış tüvitlerden seçmelerle oluşturuldu. Belki bu kez bir geleneğe dönüştürürüz de seneye de bir ajandamız olur. BU seneki “umut” daha çok bir dilek. Hepimizin, yani en azından bu ajandaya elini “almak için uzatanlar”ın ortak dileğini kapağa taşıdık. Benim tüylerimden daha az karanlık, daha az yıpranmış bir yıl geçirelim yeşili solmuş gezegenimizdeki tüm canlılar olarak...Kadınların daha özgür, inançların olabildiğince serbest, hassasiyetlerin nefes darlığı yaratmadığı, çocukların daha doğarken ömrü billah ödeyemeyeceği bir borçla dünyaya gelmediği, korkusuzca düşüncelerimizi dile getirdiğimiz, yoksulluktan ölmediğimiz, güçlünün değil haklının adaletiyle barış içinde, huzur dolu sürdüreceğimiz bir yaşam, müziğin günün her saati sesini duyuracağı, kültürün, sanatın sarıp sarmaladığı, kaynaklarını tüketip yok etmediğimiz bir gezegende, hayvanların eziyet görmediği, güneşli, parlak sabahlara uyanacağımız şahane bir dünya için... Ertelemeden.Nice mutlu yıllara. (Tanıtım Bülteninden) ) |